Bildiğimiz üzere hayat doğrusal değildir ve bazen kırılmalar olur, çatlaklar olur. Geçenlerde arkadaşım başka bir arkadaşıyla olan kavgalarını anlattığında dışarıdan bir göz olarak aslında bu kavganın, belki de ileride yaşanabilecek daha büyük kavgaları engelleyeceğini, bu kırılmanın onarıldığında daha güzel bir ilişki ortaya çıkacağını fark ettim ve aklıma Kintsugi Sanatı geldi. Böylelikle de bu yazıyı yazmaya karar verdim.
![]()
Kintsugi eski bir Japon felsefesidir ve kırılan bir nesnenin eskisinden daha da güzel olabileceğini vurgular. Kırılan yerler altın ile birleştirilir. Altın ile birleştirmenin sebebi ise; altın ile asıl kırık olan yerlere vurgu yapılmak istenmesidir. Kırılan nesnenin geçmişine ve hikayesine bu şekilde tanıklık eder. Bu felsefeye göre kırılma aslında kayıp değil, yeni bir başlangıç demektir.
![]()
Kintsugi felsefesinde, her kırığın bir hikayesi olduğu gibi, bizim de yaşarken aldığımız kırıklarımızın, deneyimlerimizin bir parçası olduğunu hatırlatır. Her kırık aslında bizi şekillendiren ve güçlendiren bir deneyimin, hikayenin izlerini taşır. İnsan kırıldığı yerden yoluna devam eder. Kintsugi felsefesi, bu kırılmaları inkar etmek yerine, onları kabul etmemizi ve hatta onlardan güç almayı hatırlatır.
Kendimizi yeniden inşa ederken, kırılmalarımız bizi daha insani kılar. Hayat, mükemmel değildir ve Kintsugi felsefesi hayatın bu gerçekliğini kabul eder.
Kırıldığımız yerden güçlenmeye o halde..